Fransa’da Giyotinle İdam Edilen Son Kişi: Giyotin, Fransız Devrimi’nden itibaren Fransa’nın en sembolik infaz yöntemlerinden biri olarak tarihe geçti. 18. yüzyıldan itibaren eşitlikçi ve hızlı bir ölüm cezası aracı olarak tasarlanan bu yöntem, yaklaşık iki yüzyıl boyunca Fransa’da resmî idam şekli olarak kullanıldı. Ancak zamanla insan hakları ve ölüm cezası tartışmalarının merkezinde yer aldı. Bu tartışmaların simgesel noktalarından biri, giyotinle gerçekleştirilen son infaz oldu.
İçerik Tablosu
Hamida Djandoubi Kimdir?
Doğum ve Erken Yaşamı
Hamida Djandoubi, 22 Eylül 1949’da Tunus’ta doğdu. O yıllarda Tunus, kısa süre önce bağımsızlığını kazanmış bir ülkeydi ve birçok genç, daha iyi yaşam koşulları için Fransa’ya göç etmeyi tercih ediyordu. Djandoubi de bu göç dalgasının bir parçası olarak 1968’de Fransa’ya yerleşti.
Fransa’ya Göç ve Çalışma Hayatı
Marsilya’ya yerleşen Djandoubi, ilk yıllarda çeşitli işlerde çalıştı. Ancak düzenli ve istikrarlı bir iş hayatı kuramadı. İşsizlik, göçmen olmanın getirdiği sosyal zorluklar ve çevresindeki olumsuz ilişkiler, onun hayatını çıkmaza sürükledi.
Kaza ve Bedenindeki Sakatlık
1971 yılında bir iş kazası geçirdi ve sağ bacağının bir kısmı kesildi. Bu olay, onun hayatında dönüm noktası oldu. Kazadan sonra uzun süre protez bacak kullandı ve bu durum hem psikolojisini hem de sosyal ilişkilerini derinden etkiledi. Yakın çevresine göre, bu sakatlık sonrası giderek daha öfkeli, güvensiz ve şiddete eğilimli bir kişiliğe büründü.
Suç Dünyasına Yönelişi
Djandoubi, işsiz kaldığı dönemde çevresindeki genç kadınlarla ilişkiler kurmaya başladı. Bazı kaynaklara göre onları cinsel istismara ve fuhşa zorladı. Bu dönemde davranışları giderek daha tehlikeli bir hâl aldı.
1974’te tanıştığı Elisabeth Bousquet ile ilişkisi, trajik bir şekilde cinayetle sonuçlandı. Djandoubi, genç kadını evine götürerek işkence etti, daha sonra da öldürdü. Olay, polis soruşturmasıyla kısa sürede ortaya çıkarıldı.
Tutuklanma ve Yargılama
Tutuklanan Djandoubi, 1977’de yargılandı. Cinayetin yanı sıra iki genç kadına daha işkence yaptığı ortaya çıktı. Davanın seyrinde, onun sakatlığı sonrası yaşadığı psikolojik travmalar ve alkol bağımlılığı gündeme gelse de mahkeme, suçun vahşeti nedeniyle idam cezasına hükmetti.
Son İnfazın Öznesi
10 Eylül 1977’de Marsilya’daki Baumettes Cezaevi avlusunda giyotinle idam edildi. Bu infaz, yalnızca Djandoubi’nin hayatının sonu değil, aynı zamanda Fransa’da giyotinle yapılan infazların da sonuncusu oldu.
📌 Yani Hamida Djandoubi’nin yaşam öyküsü; göç, sosyal uyumsuzluk, sakatlık sonrası psikolojik çöküş ve şiddete yönelme ekseninde gelişti. Onun davası, Fransa’da ölüm cezası tartışmalarında “trajik ama sembolik” bir örnek olarak hafızalara kazındı.

Dava Süreci ve İnfaz
Cinayetin Ortaya Çıkışı
1974 yazında Hamida Djandoubi, 21 yaşındaki Elisabeth Bousquet adlı genç kadını kendi evine götürdü. Orada onu bağlayarak işkence etti, sigara izmaritleriyle vücudunu yaktı ve boğarak öldürdü. Cesedi boş bir arazide bulundu. Soruşturma sürecinde Djandoubi’nin yalnızca bu cinayeti değil, aynı zamanda iki farklı genç kadına da benzer işkenceler uyguladığı ortaya çıktı. Bu durum, davanın vahametini daha da artırdı.
Yargılama Süreci
- Mahkeme Yeri: Djandoubi’nin yargılanması Marsilya’da yapıldı.
- Savunma: Avukatları, onun bacağının kesilmesinden sonra ciddi psikolojik sorunlar yaşadığını, bu nedenle alkol ve şiddete sürüklendiğini öne sürdüler. Ayrıca geçmişindeki travmaların cezanın hafifletici unsuru olması gerektiğini savundular.
- Suçlamalar: Cinayet, işkence ve zorla fuhuşa teşvik.
- Karar: Jüri, suçun vahşeti karşısında Djandoubi’yi idam cezasına çarptırdı (25 Şubat 1977).
Temyiz ve Onay
Djandoubi’nin avukatları kararı temyize taşıdı. Ancak Yargıtay, kararı onayladı. Ardından Cumhurbaşkanı Valéry Giscard d’Estaing’den af talep edildi. Cumhurbaşkanı, davanın vahşeti ve kamuoyunun tepkileri nedeniyle af talebini reddetti.
İnfaz
- Tarih: 10 Eylül 1977
- Yer: Marsilya’daki Baumettes Cezaevi avlusu
- Yöntem: Giyotin
İnfaz sabaha karşı gerçekleşti. Djandoubi, Fransa’da giyotinle idam edilen son kişi oldu. Aynı zamanda Batı Avrupa’da da giyotinle gerçekleştirilen son infazdı.
Tarihî Önemi
Bu infazdan yalnızca dört yıl sonra (1981), Cumhurbaşkanı François Mitterrand döneminde ölüm cezası tamamen kaldırıldı. Böylece Djandoubi’nin davası ve infazı, Fransa’da ölüm cezasının tartışmalarında bir dönüm noktası olarak tarihe geçti.
Ölüm Cezasının Tartışmaları
1970’lerde Fransa’da ölüm cezası hâlâ yasal olsa da, kamuoyunda ve özellikle entelektüel çevrelerde büyük bir tartışma konusuydu. Ünlü düşünürler ve siyasetçiler ölüm cezasının insan haklarına aykırı olduğunu savunurken, bazı kesimler caydırıcı etkisinden yana olduklarını dile getiriyordu.
Djandoubi’nin infazı, bu tartışmaların dönüm noktalarından biri oldu.
Ölüm Cezasının Kaldırılması
1981’de François Mitterrand’ın Cumhurbaşkanı seçilmesiyle birlikte ölüm cezası tamamen kaldırıldı. Adalet Bakanı Robert Badinter’in öncülüğünde çıkarılan yasa ile giyotin de tarihe karıştı. Böylece Djandoubi’nin infazı, Fransız hukuk tarihinde bir dönemin kapanışını simgeledi.
Hamida Djandoubi’nin 1977’deki infazı, yalnızca bir suçlunun cezası değil; aynı zamanda Fransa’da idam cezasının son perdesi olarak tarihe geçti. Bugün bu olay, modern Fransız hukuk sisteminde insan hakları mücadelesinin önemli bir sembolü olarak anılmaktadır.