Peygamberimizin İncil’deki İsmi; İslam tarihi ve teolojisinin önemli meselelerinden biri, Peygamberimizin İncil’deki isminin ne olduğu ve bu ismin iki büyük din olan İslam ve Hristiyanlık arasındaki ilişkilerde ne anlama geldiğidir. Müslümanlar, Kur’an-ı Kerim’de Hz. İsa’nın, gelecekte bir peygamberin geleceğini müjdelediğine inanırlar. Bu bağlamda, “Peygamberimizin İncil’deki ismi” meselesi, özellikle İslam kaynaklarında Hz. Muhammed’in (s.a.v.) İncil’de ve diğer kutsal kitaplarda nasıl anıldığını sorgulayan önemli bir tartışma konusudur. Bir hadiste Peygamberimiz şöyle buyurmuştur: “Benim ismim Kur’an’da Muhammed, İncil’de Ahmed, Tevrat’ta Ahyed’dir.” Bu hadis, İslam inancında Peygamberimizin İncil’de “Ahmed” olarak adlandırıldığını açıkça ifade eder ve bu makale, bu kavramın derinlemesine incelenmesini sağlayacaktır.
İçerik Tablosu
Peygamberimizin İncil’deki İsmi: “Ahmed” Ne Anlama Geliyor?
Kur’an-ı Kerim’in Saf Suresi 6. ayetinde, Hz. İsa’nın İsrailoğulları’na şöyle seslendiği belirtilir: “Ey İsrailoğulları, doğrusu ben size Allah’ın gönderdiği bir peygamberim; benden önce gelen Tevrat’ı doğrulayıcı ve benden sonra gelecek bir peygamberi müjdeleyici olarak geldim. Onun ismi Ahmed’dir.” Bu ayet, Müslümanlar için, Hz. İsa’nın son peygamber olan Hz. Muhammed’i (s.a.v.) müjdelediğini gösteren önemli bir delildir. Bu bağlamda, “Peygamberimizin İncil’deki ismi” olan “Ahmed”, Hz. İsa’nın (a.s.) gelecekteki peygamberi müjdelemesiyle bağlantılıdır.
Ahmed İsminin Önemi
“Ali Imran” suresindeki ayetler ve Peygamberimizin “Benim ismim İncil’de Ahmed’dir” hadisi, Ahmed isminin özel bir anlam taşıdığını gösterir. Arapçada “Ahmed” kelimesi “çokça övülen” anlamına gelir. Peygamberimizin adı olan “Muhammed” de benzer şekilde “övülen” anlamındadır. Bu isimler, peygamberin Allah katındaki değerini ve insanlara rehberlik yapmadaki yüceliğini ifade eder.
İslam tarihinde, “Ahmed” isminin, İncil’de bahsedilen bir peygambere işaret ettiği ve Hz. Muhammed’in (s.a.v.) bu müjde edilen peygamber olduğu savunulmuştur. Peygamberimizin İncil’deki ismi olan “Ahmed”, bu nedenle İslam teolojisinde önemli bir yere sahiptir ve birçok İslam âlimi bu konu üzerine geniş çalışmalar yapmıştır.
Yuhanna İncil’inde “Paraklit” ve Ahmed Yorumu
Müslüman âlimler, İncil’de Hz. İsa’nın gelecekte bir “Paraklit” göndereceğini söylediği ayetleri de bu bağlamda ele alırlar. Özellikle Yuhanna 14:16, 14:26 ve 16:7-8 ayetlerinde geçen “Paraklit” ifadesi, genellikle “yardımcı”, “teselli edici” veya “savunucu” olarak tercüme edilir. Müslümanlar ise bu ifadenin Hz. Muhammed’i (s.a.v.) işaret ettiğini ileri sürerler. Paraklit kelimesinin kökeni Yunanca “paraklētos” olup, bazı İslam âlimlerine göre bu kelime yanlış tercüme edilmiştir. Orijinal anlamının “övülen” olduğu ve bu anlamın da Peygamberimizin İncil’deki ismi olan “Ahmed” ile örtüştüğü savunulmaktadır.
Saf Suresi’ndeki ayet ve bu hadisler bir arada düşünüldüğünde, Müslümanlar Yuhanna İncil’inde geçen “Paraklit” kelimesinin “Ahmed” ismiyle aynı kişi olduğuna inanırlar. Bu görüş, “Peygamberimizin İncil’deki ismi” olan Ahmed’in İncil’de dolaylı olarak yer aldığı savını desteklemektedir.
Tevrat’ta Ahyed ve İncil’deki İsim Farklılıkları
İslam kaynaklarında geçen başka bir rivayete göre, Peygamberimiz (s.a.v.), kendisinin Kur’an’da “Muhammed”, İncil’de “Ahmed”, Tevrat’ta ise “Ahyed” olarak anıldığını söylemiştir. Tevrat’ta geçen “Ahyed” ismi, farklı bir peygamber adı olarak öne çıkmasa da, bazı Müslüman âlimler bunu “Allah’ın elçisi” anlamında kullanıldığını düşünmektedir. Tevrat ve İncil’de isimlerin zamanla değiştiğine ve tahrif olduğuna inanıldığından, bu isimlerin farklı kitaplarda farklı şekillerde anılmasının doğal olduğu görüşü yaygındır.
Bu bağlamda, “Peygamberimizin İncil’deki ismi” olan “Ahmed” ismi, tahrif edilen metinlerde zamanla değişikliğe uğramış olabilir, ancak İslam’daki inanç sisteminde bu ismin korunmuş ve Peygamberimiz tarafından müjde edildiği kabul edilmiştir. Hadiste geçen “Benim ismim İncil’de Ahmed’dir” ifadesi, İslam’da bu anlayışı destekleyen temel delillerden biri olarak görülmektedir.
Hristiyanlıkta “Paraklit” ve Kutsal Ruh İlişkisi
Hristiyan teolojisinde ise “Paraklit” terimi genellikle Kutsal Ruh ile ilişkilendirilir. Hristiyanlar, Hz. İsa’nın (a.s.) ölümünden ve dirilişinden sonra dünyaya gelecek olan Paraklit’in, insanlara yol gösterici olarak gönderileceğine inanırlar. Bu bakımdan, Paraklit’in bir peygamber değil, ruhani bir varlık olduğu görüşü Hristiyanlıkta yaygındır.
Ancak Müslüman âlimler, bu yorumun zamanla değişen İncil metinlerinden kaynaklandığını, asıl metinlerde Paraklit’in bir peygamberi işaret ettiğini savunurlar. Dolayısıyla, Müslüman âlimler, Paraklit’in “Ahmed” olarak yani Peygamberimizin İncil’deki ismi olarak geçmesi gerektiğini iddia ederler. Bu noktada, Kur’an’ın Saf Suresi’nde bahsedilen müjde ile İncil’deki “Paraklit” arasındaki ilişki, İslam-Hristiyanlık teolojisi tartışmalarının temel taşlarından biri olmuştur.
Peygamberimizin İncil’deki İsmi Üzerine İslamî Perspektif
“Peygamberimizin İncil’deki ismi” olan “Ahmed”, İslam tarihinde ve teolojisinde önemli bir yere sahiptir. Peygamberimizin (s.a.v.) “Benim ismim İncil’de Ahmed, Tevrat’ta Ahyed” demesi, bu ismin kutsal kitaplarda yer aldığına dair Müslümanların inancını güçlendiren bir hadis olarak kabul edilir. Saf Suresi’nde Hz. İsa’nın, son peygamber olan Hz. Muhammed’i müjdelediği ayet de bu inancı desteklemektedir.
“Peygamberimizin İncil’deki ismi” tartışması, hem İslam hem de Hristiyanlık açısından önemli bir teolojik meseledir. Müslüman âlimler, İncil’de geçen “Paraklit” kelimesinin yanlış tercüme edildiğini ve aslında “Ahmed” ismini işaret ettiğini savunurlar. Hristiyan teolojisi ise bu kavramı Kutsal Ruh ile ilişkilendirir. Ancak, İslam inancı bu ismin, Peygamberimizin (s.a.v.) İncil’de müjde edilen son peygamber olduğunu gösterdiği görüşündedir.
“Peygamberimizin İncil’deki ismi” meselesi, iki din arasındaki teolojik bağlantılar açısından önemli bir köprü kurar ve Müslümanların bu müjdeye olan inancını güçlendirir.
Peygamberimizin İncil’deki İsmi ile İlgili Yazılar