Çanakkale Savaşı Asker Mektupları: Çanakkale Savaşı sırasında, cepheden evlerine yazılan asker mektupları, savaşın insanî yönünü yansıtan önemli belgeler arasında yer alır. Bu mektuplarda askerlerin savaşın korkunç koşullarını, yaşadıkları zorlukları ve bir yandan da sevdiklerine duydukları özlemi dile getirdikleri görülebilir. İşte Çanakkale Savaşı’ndan bazı asker mektuplarına örnekler:
İçerik Tablosu
1. Yüzbaşı Mehmet’in Mektubu (27 Nisan 1915)
“Canım Annem,
Bugün sizlere, burada yaşadığımız acı gerçekleri yazmak istiyorum. Çanakkale’ye geldik ve burada her an ölümlerle iç içeyiz. Bomba sesleri, patlamalar ve mermilerin arasındayız. Ama her şeyden önce morallerimiz yüksek. Geriye bakınca arkamda bırakıp geldiklerimi düşünüyorum. Annem, babam, kardeşlerim… Ne olur dualarınızı eksik etmeyin, çünkü burada yaşadığımız her an ölümle burun buruna olabiliyoruz. Ama ben sana söz veriyorum, bu savaşı kazandığımızda her şey daha güzel olacak. Buradaki şartlarda yaşamak çok zor, fakat vatan için her şeye katlanmaya hazırız.”_
Yorum: Bu mektup, savaşın başlangıç dönemine ait bir örnektir. Askerin, savaşın zorluklarına rağmen vatan uğruna mücadele etme kararlılığını ve ailesine olan özlemini yansıtmaktadır.
2. Çavuş Ahmet’in Mektubu (14 Mayıs 1915)
“Sevgili Ailem,
Gözlerimden uyku gitmişken size yazıyorum. Burada günde birkaç kez ciddi çatışmalar oluyor. Ancak bir şekilde hayatta kalmayı başarıyoruz. Sağlık durumum gayet iyi, moralim yerinde. Kardeşlerim, dostlarım her an bir aradayız. Cephedeki her anı bir savaşın gerçek yüzü olarak algılıyorum. Buradaki hayatta kalma mücadelesi gerçekten çok zor. Bu şartlarda yaşamak insanı güçlendiriyor ama aynı zamanda büyük kayıplar veriyoruz. Canımı yitirebilirim ama bil ki her an senin için savaşıyorum.”_
3. Er Ali’nin Mektubu (20 Temmuz 1915)
“Sevgili Annem,
Buradaki hayat gerçekten çok zor. Bazen yemek bulamıyoruz, bazen su… Ama hepimiz birbirimize destek oluyoruz. Annem, senin hayallerin hep aklımda. Üzerime her düşen mermiyi sana yazmak için bir an fırsat bulduğumda geri dönebilirim diye düşünüyorum. Yalnızca bir dakika bile olsa seni görmek, seninle sohbet etmek için savaşı bitirmeyi sabırsızlıkla bekliyorum. Burada her şey çok güzel olabilir ama halkın varlığı çok az. Biz yine de var gücümüzle savaşıyoruz, bu savaşı kazanacağız.”_
4. Teğmen Kemal’in Mektubu (10 Kasım 1915)
“Sevgili Baba,
Bugün sana yazarken her an ölüme yakın bir yerden kalemi tutuyorum. Çanakkale’yi geçmek kolay değil. Savaşlar durmaksızın devam ediyor. Fakat mücadelemiz sadece düşmana karşı değil, aynı zamanda içimizdeki korkuya karşı. Benim de içinde bulunduğum bu durumlar bazen bana çok zor geliyor ama ben bir askerim ve görevimi yerine getireceğim. En büyük arzum bir an önce bu cehennemden çıkıp sana, anneme, evime dönmek. Ancak burada her şeyin sonunda zaferin bizi beklediğine inanıyorum.”_
5. Yüzbaşı Hasan’ın Mektubu (1 Aralık 1915)
“Sevgili Eşim,
Bugün sana yazıyorum çünkü bana olan sevdanı bir kez daha hissetmek istiyorum. Çanakkale’de ölümlerle iç içeyiz. Bizim işimiz, her an ölüme meydan okumak. Ancak bir kadının gülüşü, bir annenin dua ettiği elleri her zaman hatırlatıyor. Savaş bittiğinde seni görebilmek, tekrar mutlu bir hayat sürmek istiyorum. Benim için en değerli olan şey senin sağlıklı olduğunu bilmek, seni görmek. Burada her şey bir anda değişebilir, ama seninle yaşamak için her şeyimi vereceğim.”_
6. Onbaşı Hüseyin’in Mektubu (25 Şubat 1916)
“Değerli Ailem,
Burada, Çanakkale’nin cephelerinde hayat gerçekten çok zor. Şu an bir siperin dibinde, belki de bir daha yazamayacağım bir durumda olabilirim, ama bu satırları yazarken kalbim bir nebze olsun rahatlıyor. Günlerdir susuzluk, açlık ve yorulmuşluk içinde savaşıyoruz. Ama vatanımız için mücadele etmeyi bir görev olarak kabul ediyoruz. Biz burada, ölümle iç içeyiz; ancak her birimiz biliyoruz ki bu savaş, ülkemizin bağımsızlığı için veriliyor ve kazanmak zorundayız.
Anacığım, babacığım, beni hep dua ile hatırlayın. Zaman zaman ölümler yaklaşıyor gibi hissediyorum, ama bir umut, bir ışık gibi hep sizi düşünüyorum. Yavaşça ilerleyen bu ölüm kalım savaşında, aramızda olmamanın verdiği acıyı anlatmam imkansız. Ancak, sizler için bir zafer kazanacağım, buna inancım tam. Çanakkale’nin zorlu koşullarını dayandıkça, her an daha çok şükrediyorum ki vatan için burada bulunuyoruz. Sizi ve evimizi düşünüp sabrediyorum.
Son olarak şunu bilin ki, sevdiklerinize olan özlemim her geçen gün daha da artıyor. Gönlüm sizlerle, ama buradayım ve vatan için savaşmaya devam ediyorum. Her şeyin sonunda zaferle döneceğimi ümit ediyorum.”_
Sonuç:
Çanakkale Savaşı sırasında yazılan asker mektupları, savaşın korkunç koşullarını, askerlerin psikolojik durumunu ve sevdiklerine duydukları özlemi ortaya koyan önemli belgelerdir. Bu mektuplar, sadece savaşın stratejik boyutunu değil, aynı zamanda insani yönlerini de anlamamıza yardımcı olur. Askerlerin savaşa ve sevdiklerine olan bağlılıkları, bu mektuplarda öne çıkan ana temalar arasındadır.